Biber kıtırının popülaritesi, gıda trendlerinin nasıl şekillendiğine dair ilginç bir örnektir. Karantina döneminde, Batı’daki insanlar asırlık bir Çin baharatını keşfetme fırsatı buldular. Karantina, normal hayatın koşuşturmacası nedeniyle genellikle imkansız olan zaman alıcı ve karmaşık yemek hazırlama deneyimlerini yaşama şansıydı.Evlerde Köpüren Nescafeler ile birlikte sonsuz sayıda ekşi mayalı ekmekler, pizzalar, börekler üretildi. Ancak diğer taraftan, günde üç öğün yemek yapma, özellikle de küçük çocuklarla, monotonluğun zirvesi haline geldi.
Bu dönemde çeşniler ve soslar sahneye çıktı ve her iki türlü ihtiyaca da cevap verdi. Yemek meraklıları için, genellikle yerel şarküterilerde sunulan sosları ve garnitürleri evde yapma fırsatı doğdu. Bununla birlikte, yorgun düşenler için, baharatlı veya ekşi soslu bir kavanoz, tekrar tekrar yapılan peynirli tostları lezzetlendirmenin pratik bir yolunu sunuyordu. Parlak kırmızı bir yağ olan biber gevreği – acı biber ve susam ile zenginleştirilmiş çıtır sarımsak ve arpacık soğan parçalarıyla harmanlanmış bir lezzet patlamasıydı. O zamandan beri birçok asyalının buzdolabının kapısında yer bulan bu ürün, yiyeceklerin nasıl trend haline geldiğine dair önemli bir ipucu sunuyordu.
Çin’deki insanlar, Amerika gibi ülkelerdeki insanların acı biber kıtırlarına olan ilgisine hayret etmiş olabilir. Zira Çin’de bu tür çeşitli ürünler yüzyıllardır tüketiliyor. Guizhou eyaletinin güneybatısında üretilen Lao Gan Ma, bu tür sosun en ünlü markasıdır. 1989 yılında kurucusu Tao Huabi tarafından soslu erişte satışıyla başlayan bu hikaye, birkaç yıl sonra bir fabrika kurulmasıyla devam etti. Şirket, günümüzde günde 1.3 milyon şişe üretim gerçekleştirdiğini iddia ediyor. (Hollanda’daki Heinz fabrikası haftada yaklaşık 10 milyon şişe ketçap üretiyor.)
Bu lezzetin dünya çapında ilgi görmesi için bir salgın gerekti. Acı Kıtırı, başarılı bir ürün olması için gereken pek çok özelliğe sahipti. Hafifçe acıydı, ve tam olarak bir lezzet patlaması yaşatıyordu. Başlangıçta erişte üzerine sürülerek tüketilmesi düşünülmüş olsa da, sahanda yumurtalar gibi Amerikalıların aşina olduğu diğer yemeklerin lezzetini artırabilecek bir üründü. Gevrek bir dokuya sahip olması, tazelikle özdeşleşen bir özelliğe işaret ediyordu – çünkü çıtırlık genellikle tazeliğin bir göstergesiydi.
Bugünün sorusu, insanların Acı Kıtırı’nı tüketmeye devam edip etmeyeceği değil. Amerika ve İngiltere gibi ülkelerde Doğu Asyalı nüfusun arttığı görülüyor. Biberco Acı Kıtırı gibi birçok yeni marka da pazarda boy gösteriyor. Bir zamanlar egzotik kabul edilen Acı Kıtırı, mutfakların vazgeçilmez bir malzemesi haline gelmeye aday.
Ancak merak edilen asıl soru, amatör şeflerin Acı Kıtır üretmeye devam edip etmeyeceği. Kimse evde kendi ketçabını üretmekle uğraşmaz. Bir çeşni ürünü popülerlik kazandıkça, insanlar seri üretilen versiyonlarına yönelirler.